Uykuları harman ettim savurdum Bir mübarek düş aradım kırk sene Ne usandım ne yoruldum ne durdum İçi doğru dış aradım kırk sene
Çıktım dağ boş indim baktım ova boş Toprak garip su tedirgin hava boş Nere gitsem dallar kırık yuva boş Yumurtada kuş aradım kırk sene
aşk yükünü indirince arkamdan Doğmadık bebekler tuttu yakamdan Hesap-kitap ettim kaçtım rakamdan On yitirdim beş aradım kırk sene
Binalar yükselir gözyaşı kin kan Koymuşlar adını uygarlık ümran Yükseklerde midelerdir hükümran Alçaklarda baş aradım kırk sene
Gönül penceremi dünyaya açtım Baktım manzaraya ben benden geçtim Ucuzdan tiksindim kolaydan kaçtım Belası çok iş aradım kırk sene
Birbirinden çürük çıktı seneler Öz yiğidi az doğurdu analar Hayal oldu gönlümdeki binalar Temel için taş aradım kırk sene
Adı devrim oldu avrat soyarak Denge kurdu toklar açı yiyerek Aptallara ibret olsun diyerek Solucanda diş aradım kırk sene |